Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) nedir?

Bireysel farklılıklar yaş, cinsiyet, fiziksel görünüm, kişilik özellikleri vb. pek çok özelikler açısından diğerlerinden farklılaşma durumudur. Otizm spektrum bozukluğu bir eksiklik değil, farklılıktır.Ciddi sosyal etkileşim ve iletişim bozukluğunun yanı sıra, tekrarlı ve takıntılı davranışlarla kendini gösteren, hafiften ağıra kadar değişen etkisi her çocukta farklı düzey olan, nöro-gelişimsel bir ozukluktur.Yaygın gelişimsel bozukluklar (YGB), sosyal ilişki, iletişim ve bilişsel gelişimde gecikme ya da sapma ile kendini gösteren ve genellikle yaşamın ilk yıllarında başlayan bir yetersizliktir.Bu bozukluklar; sosyalleşmede yetersizliği, normal olmayan dil gelişimini, sınırlı davranışları ve ilgileri içeren yaygın görülen klinik belirtilerdir.Otizm spektrum bozukluğu; bebeklikten itibaren karşısındakinin gözüne bakmada, ortak dikkat ve işaret etme davranışlarındaki yetersizlik ve isteksizlikle kendini belli eden yaşamın ilk 3 yılında ya da daha öncesinde ortaya çıkan ve ciddi sosyal etkileşim ve iletişim bozukluğunun yanında sosyal davranış, dil, algısal fonksiyonlar, tekrarlayan davranışlar ve ilgilerle kendini gösteren, yaşam boyu süren, yaşla ve olgunlaşma ile belirtilerin görünümünde ve şiddetinde bireyden bireye farklılık gösterebilen, hafiften ağıra kadar değişen çeşitli özellikleri olan nöro-gelişimsel bir bozukluktur.

Otizm spektrum bozukluğunun nedenleri nelerdir?

Son birkaç yıl öncesine kadar bu sorunun cevabı “hiçbir fikrimiz yok” ya da “henüz kesin bilgi yoktur” şeklinde olurdu. Bu cevaplardan ilki ve en önemlisi, otizm spektrum bozukluğunun tek bir tipi olmadığı gibi oluş nedeninin de sadece bir nedenden kaynaklanmadığıdır. Son beş yılda, bilim adamları OSB ile ilişkili önemli birkaç gen değişikliği ya da mutasyon belirlemişlerdir. Bu farklılaşan genlerin çeşitli birleşimlerinin, otizm spektrum bozukluğunun karmaşık genetik yapısını oluşturduğu açıklanmaktadır. Bu genlerden çok az sayıda bile olsa OSB’ye neden olmak için yeterli olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte,

OSB vakalarının çoğunda;

OSB riski, genlerin ve erken beyin gelişimini etkileyen çevresel etmenlerin bir araya gelerek bu nörolojik-gelişimsel bozukluğa neden olduğu görülmektedir (www.autismspeaks.org; Fisch, 2005).

OSB nin neden olduğu henüz aydınlatılamamıştır ve ana belirtileri üzerine iyileştirici etkisi olan bir tıbbî tedavi bulunmamaktadır.

Farkına Varma ve Erken Belirtileri

OSB’nin erken tanılanması ve erken müdahalenin yapılabilmesi için doğumdan hemen sonra 12-18 aylar arasında ortaya çıkan belirtileri dikkate almak çok önemlidir; Çünkü çocuklarda 24 aydan önce OSB tanısı koymak oldukça zordur. Bu belirtiler anne-babalar ya da kısa süreli muayene sırasında hemşire, doktor gibi sağlık personeli tarafından fark edilebilir

Anne-baba, çocuğun normal gelişimsel aşamalarda geç kaldığını, akranlarından yavaş geliştiğini fark ederlerse zaman geçirmeden çocukları ile ilgili kaygılarını bir çocuk doktoru ile paylaşmaları gerekmektedir.

OSB Çocuklarda Görülen Erken Belirtiler

Günümüzde otizm spektrum bozukluğunun bebeğin anne karnında geçirdiği dönemden itibaren başladığı kabul edilse de teşhis konabilmesi; ancak doğum sonrasının ilk iki yıl içinde hatta sosyal ve sözel olmayan iletişim becerilerindeki geriliklerinden dolayı 2,5-3 yaş dönemlerinde mümkün olabilmektedir.

Bu nedenle, belirtileri gözlenen bebeklerde doğumdan sonra 18. ve 24. aylarda iki kez tarama yapılması önemlidir.

Bebeğin sessiz ve sakin olması, çok seyrek ağlaması, uzun süreli göz kontağı kuramaması, konuşmasının gecikmesi gibi beceriler ve davranışlar dikkat edilmesi gereken ilk belirtilerdir.

OSB Tanılı Çocukların Eğitim Uygulamalarında Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Unsurlar

  • Eğitime mümkün olduğunca erken (1,5-2 yaş) başlanmalı,
  • Eğitim, bilimsel dayanaklı, yoğun ve sürekli olmalı,
  • Eğitim çocuğun bireysel özelliklerine ve gereksinimlere uygun olmalı
  • Ailenin katılımı sağlanmalı,
  • Çocuğun eğitsel ve davranışsal değerlendirmesine dayalı Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) geliştirilmeli,
  • Eğitim yöntemleri, bilimsel dayanaklı uygulamalara dayalı olmalı,
  • Öncelikle ve ağırlıklı olarak birebir eğitime sonrasında giderek küçük grup ve büyük grup eğitimine başlanmalı,
  • Gerektiğinde görsel desteklerden ve alternatif/destekleyici iletişimden yararlanılmalı,
  • Süreçte yer alan uzmanlar ve aile iş birliği kurulmalı,
  • Kazandırılan becerilerin genellenmesine ve davranış sorunlarının çözümüne yönelik planlamalar yapılmalı,
OSB Tanılı Çocukların Eğitim Uygulamaları

OSB olan bireylerin eğitimlerinde öncelikle taklit, eşleme ve sınıflama; oyun, iletişim, ortak dikkat ve sosyal etkileşim; öz bakım ve akademik öncesi/akademik becerilerin yer verildiği özel bir programın hazırlanması ve bu programın haftada en az 35-40 saat süre ile yoğun bir şekilde verilmesi gerekmektedir.

Hazırlanan programın yoğun ve sürekli olarak uygulanabilmesi için iş bölümü yapılarak özel eğitim uzmanları, anne, baba, birincil bakıcı, sınıf öğretmeni, stajyer öğrenci ve gönüllüden oluşan bir ekip kurulması ve eğitimin bu ekip tarafından paylaşılarak sürdürülmesi gerekmektedir.

OSB çocukların her biri aynı yetersizlik derecesinde ve yaşta olsa bile birbirlerinden farklıdır, kendilerine özgü özellikleri bulunmaktadır. Bu farklılıklarından dolayı gereksinimleri de farklılaşmaktadır ve bu gereksinimlerinin karşılanabilmesi için farklı destek ve eğitim hizmetleri sağlanmalıdır.

OSB Tanılı Çocukların Eğitim Ortamları

OSB olan çocuğa sahip ailelerin yukarıda belirtilen eğitim-öğretim ortamlarına ilişkin merak ettikleri pek çok soru bulunmaktadır. Örneğin:

“Çocuğum için en iyi ortam hangisidir?”

“OSB olan çocuk için genel sınıf ortamlarında normal gelişim gösteren akranları ile birlikte eğitilmesi mi yoksa ayrı bir okulda akranlarından ve toplumdan ayrı kalarak ayrıştırılmış biçimde eğitilmesi mi iyi?

Bu sorulara cevap ararken birçok etkeni göz önünde bulundurmak gerekmektedir

Çocuğun tanısı ve yetersizlik düzeyi değil;

  • En çok amaç gerçekleştireceği, en fazla davranış değişikliğinin olacağı ortam,
  • Normal gelişim gösteren akranları ile en fazla zaman geçirebileceği ortam,
  • Ailenin beklentileri,
  • Okulun ailenin yerleşim bölgesine yakınlığı,
  • Eğitim ortamlarında görev alan öğretmenlerin ve diğer uzmanların OSB konusundaki bilgi ve deneyimleri
  • Eğitim ortamlarındaki fiziksel düzenlemeler ve uygulkanabilecek öğretim yönetemleri ve kullanılan materyaller gibi etmenler
  • OSB olan çocuk ve ailesi için en uygun eğitim ortamlarının belirlenmesinde önemlidir.
  • Otizm Spektrum Bozukluğu